Ham Zemin Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir insanın dünyayı algılayış biçimi, psikolojik süreçlerin bir yansımasıdır. İnsan davranışlarının ve düşünce sistemlerinin temelini anlamaya çalışırken, bazen en basit kavramlar bile derinlemesine çözümleme gerektirir. “Ham zemin” ifadesi, çoğu zaman bir alanın henüz işlenmemiş, doğal ve şekil almamış halini tanımlarken, psikolojik düzeyde çok daha farklı anlamlar taşıyabilir. Psikolog olarak, insan davranışlarının bazen bir “ham zemin” gibi olduğunu düşünüyorum: şekillendirilmesi gereken, henüz bir biçim almamış ve üzerine çeşitli etkilerle form kazanan bir yapı. Peki, “ham zemin”in psikolojik yansıması nedir? Bu yazıda, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarıyla “ham zemin” kavramını ele alacak ve…
Yorum BırakDoğal Yaşam Rehberi Yazılar
Habeş Kralı Kim? Psikolojik Bir Bakış Açısıyla Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: İnsan Davranışlarının Derinliklerine Yolculuk Psikoloji, insanın en derin içsel dünyasını anlamaya yönelik bir keşif yolculuğudur. Bu yolculuk, bazen tarihsel figürler üzerinden, bazen de toplumsal yapılar ve kültürel normlar aracılığıyla şekillenir. Bugün, tarihsel bir figür olan Habeş Kralı’nın kim olduğunu sorgularken, psikolojik bir perspektiften bakmayı hedefliyorum. Peki, “Habeş Kralı kimdir?” sorusu, sadece bir hükümdarın kimliğini merak etmekten daha fazlasını ifade eder. Bu soru, insanların içsel dünyalarını, toplumsal rollerini, liderlik algılarını ve hatta tarihsel belleğin nasıl şekillendiğini anlamamıza yardımcı olabilir. Habeş Kralı Kimdir? Tarihsel ve Psikolojik Bir İkon “Habeş Kralı” ifadesi,…
Yorum BırakKağanın Görevi Nedir? Tarihin Derinliklerinden Günümüze Liderlik Anlayışı Tarih boyunca her toplumun bir lideri olmuştur. Türk kültüründe bu liderin adı “kağan”dır. Kağan, sadece tahtta oturan bir yönetici değil, halkın refahını, adaletini ve birliğini korumakla görevli bir figürdür. Peki, kağanın asıl görevi neydi? Bu sorunun cevabını tarih, destanlar ve kültürel mirasla iç içe bir hikâye anlatımıyla arayalım. Kağan: Halkın Babası, Ülkenin Koruyucusu Orta Asya bozkırlarında rüzgârın uğultusu, kağanın sorumluluğunu hatırlatır gibidir. Türk devlet geleneğinde kağan, halkın hem siyasi hem manevi lideridir. Görevi, yalnızca toprak yönetmek değil; adaleti sağlamak, halkı korumak ve töreyi yaşatmaktır. Orhun Yazıtları’nda Bilge Kağan şöyle der: “Türk halkı…
8 YorumBalıkesir Edremit Yaşanır mı? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Bir Bakış Bir eğitimci olarak her yeni yer, her yeni şehir bana bir sınıf gibi gelir. Gözlemlerim, insanlarla kurduğum bağlar ve çevreyle etkileşimim, bana yalnızca bir yerin coğrafyasını değil; aynı zamanda insanın öğrenme kapasitesini de gösterir. Balıkesir’in Edremit ilçesi de tam olarak böyle bir yer: Doğayla, insanla ve yaşamla iç içe bir öğrenme alanı. Peki, pedagojik bir gözle bakıldığında Edremit yaşanır mı? Gelin, bu soruyu öğrenmenin dönüştürücü gücü üzerinden birlikte keşfedelim. Edremit: Doğal Bir Öğrenme Ortamı Öğrenme teorilerinden John Dewey’in deneyim temelli yaklaşımı, insanın çevresiyle etkileşimi içinde geliştiğini savunur. Edremit’in zeytin ağaçlarıyla çevrili…
8 Yorum20 Hesaplama Nasıl Yapılır? Sayıların Tarihsel Yolculuğu ve Modern Hesaplama Yöntemleri Sayılara dair merak, insanlık tarihinin en eski düşünsel serüvenlerinden biridir. İnsan, varoluşundan beri çevresini anlamak, ölçmek ve düzenlemek için sayılara başvurmuştur. 20 hesaplama nasıl yapılır? sorusu ilk bakışta basit görünse de, arkasında hem tarihsel hem de bilişsel derinliği olan bir meseledir. Bu yazıda “20” sayısının hesaplanması üzerinden sayı kavramının tarihsel gelişimini, günümüzdeki akademik yaklaşımları ve hesaplamanın zihinsel süreçlerdeki yerini inceleyeceğiz. Tarihsel Arka Plan: Sayı Sistemlerinin Doğuşu İlk hesaplama sistemleri, doğayla iç içe yaşayan toplumların günlük ihtiyaçlarından doğdu. Antik Mezopotamya, Mısır ve Çin uygarlıklarında sayılar, tarım, ticaret ve takvim hesaplamalarında…
Yorum BırakKandaş Türkçe Ne Demek? Bir Kelimenin Derin Anlamlarına Yolculuk Bir Kelimenin Peşinden Başlayan Meraklı Bir Yolculuk Bazı kelimeler vardır ki sadece harflerden ibaret değildir; içinde tarih, kültür, kimlik ve insan hikâyeleri barındırır. “Kandaş” da tam olarak böyle bir kelime. Belki bir roman sayfasında, belki bir belgesel cümlesinde karşımıza çıkmıştır ama anlamını tam olarak düşündüğümüzde bizi çok daha derin bir dünyaya götürür. Peki “kandaş” Türkçe’de ne anlama gelir? Hangi kökenden gelir ve bugün neyi ifade eder? Gelin, bu kelimenin ardındaki anlamı tarihsel veriler, gerçek hikâyeler ve kültürel izlerle birlikte keşfedelim. Kandaş Kelimesinin Kökeni ve Temel Anlamı “Kandaş” kelimesi, Türkçe’nin en eski…
8 YorumTek Meme Ağrısı Neden Olur? Öğrenmenin Pedagojik Derinliğinden Bedensel Farkındalığa Bir Yolculuk Bir eğitimci olarak her zaman şunu savunmuşumdur: öğrenme yalnızca bilgi edinmek değil, farkındalık kazanmaktır. Çünkü farkındalık, dönüşümün başlangıcıdır. İnsan bedeni de bu öğrenme sürecinin en eski ve en dürüst öğretmenidir. Beden, tıpkı bir öğrenci gibi sürekli sinyaller gönderir, anlam arar ve deneyimden öğrenir. “Tek meme ağrısı neden olur?” sorusu da aslında yalnızca bir tıbbi merak değil; bedenin, dikkat edilmesi gereken bir dersidir. Bu yazıda, bu soruyu pedagojik bir mercekten ele alacağız: nasıl öğreniyoruz, beden nasıl öğretiyor ve bu öğrenme toplumsal farkındalığa nasıl dönüşüyor? Bedenin Öğretmeni: Öğrenme Teorileriyle Ağrının…
8 YorumIşın Karaca Kaç Oktav? Antropolojik Bir Sesin İzinde Bir antropolog için ses yalnızca fiziksel bir titreşim değil, kültürlerin ruhunu taşıyan bir semboldür. Bir toplumun ezgileri, onun kimlik hafızasının sesli biçimidir. Bu yüzden “Işın Karaca kaç oktav?” sorusu yalnızca teknik bir müzik sorusu değildir; aynı zamanda bir kültürün sesle kurduğu ontolojik bağın da kapısını aralar. Çünkü her ses, bir kimliktir; her oktav, bir topluluğun duygusal hafızasında yankı bulan bir ritüel ifadesidir. Sesin Antropolojisi: Oktavın Kültürel Anlamı Antropoloji, müziği yalnızca estetik bir alan olarak değil, insan topluluklarının duygusal ve sosyal örgüsünü biçimlendiren bir sembolik sistem olarak inceler. Oktav kavramı, Batı müziğinde teknik…
6 YorumGüzel Sanatlar Lisesine Gidenler Ne Olabilir? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Bakış Bir eğitimci olarak sınıfa her girdiğimde aynı büyüyü hissederim: öğrenmenin dönüştürücü gücü. Bir öğrencinin kendi potansiyelini keşfettiği o an, sessiz bir aydınlanmadır. Güzel sanatlar liseleri, tam da bu dönüşümün yaşandığı özel ortamlardır. Burada öğrenme, sadece bilgi edinme değil; kimlik inşası, duygusal olgunlaşma ve estetik farkındalığın gelişimidir. Peki, güzel sanatlar lisesine gidenler ne olabilir? Bu soru yalnızca mesleki bir yönelimi değil, aynı zamanda insanın kendini ifade etme biçimini de sorgulatır. — Sanat Eğitiminin Pedagojik Temelleri: Öğrenme Bir Keşif Sürecidir Güzel sanatlar liselerinde öğrenme, geleneksel eğitimden farklı bir doğaya…
8 Yorum[](https://bodrum-albatross.com/tr/blog-tr/bodruma14yeni.mahalle.html?utmsource=chatgpt.com) Güllük, Türkiye’nin güneybatısında yer alan Muğla ilinin Bodrum ilçesine bağlı bir mahalledir. Bodrum’un merkezine yaklaşık 35 kilometre mesafede bulunan bu sakin yerleşim, Ege’nin huzurlu atmosferini yansıtan bir kasaba olarak öne çıkar. Güllük, Milas-Bodrum Havalimanı’na 8 kilometre uzaklıkta olup, ulaşım açısından da avantajlı bir konumda yer almaktadır [1]. Tarihsel Arka Plan Güllük, geçmişte “Küllük” olarak biliniyordu. Bu isim, bölgedeki odun kömürü üretiminden kaynaklanıyordu. 1933 yılında dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve Mareşal Fevzi Çakmak’ın önerisiyle, bölgenin doğal güzelliklerini daha iyi yansıttığı düşünülen “Güllük” adı kabul edildi [2]. Tarihi süreçte, Güllük, Rumlar tarafından ticaret amacıyla kullanılan bir liman kasabasıydı.…
Yorum Bırak