Yargı Çeşidi Nedir?
İstanbul’un caddelerinde, trafiğin ortasında kaybolmuşken birden kendime sormaya başladım: “Yargı çeşidi nedir?” Yani, iş hayatımda, günlük konuşmalarımda, sosyal medya paylaşımlarında sürekli duyduğum bu kelime gerçekten ne anlama geliyor? Yargı deyince aklıma hep mahkemeler, hukuki süreçler gelirken, biraz daha düşündükçe aslında bu kavramın hayatın her alanında kendine yer bulduğunu fark ettim. Hadi gelin, “yargı çeşidi”nin sadece bir hukuk terimi olmadığını, aslında iletişimin ve sosyal hayatın bir parçası olduğunu keşfedelim.
Yargı Çeşidi Nedir? Temel Tanım
Yargı çeşidi, bir düşüncenin ya da ifadenin doğru olup olmadığına karar verirken kullandığımız farklı bakış açılarıdır. Hukukta bu daha teknik bir tanım taşırken, günlük dilde ya da sosyal bilimlerde yargı, bizim bir durumu ya da olayı değerlendirme biçimimizdir. Yargı, başkalarını değerlendirme biçimimizle doğrudan ilişkilidir. Kısacası, bir şey hakkında ne düşündüğümüz, ne hissettiğimiz ya da ne karar verdiğimizdir. İnsanlar arasında bir konuşma yaparken, sürekli olarak yargılarımızı ifade ederiz. Bu, bazen basit bir soru olabilir, bazen de derin bir tartışma konusu… Ama asıl mesele, her bir yargı çeşidinin ne zaman, nasıl ve neden ortaya çıktığını anlamak.
Yargı Çeşitleri: Farklı Bakış Açıları
Yargılar, temelde birkaç farklı çeşitte karşımıza çıkar. Bu çeşitlerin her biri, olayları ve durumları farklı açılardan değerlendirme biçimimizdir. Yargı çeşitlerinin bir kısmı çok net ve somutken, diğerleri daha soyut ve kişisel olabilir. Peki, hangi yargı çeşitlerini gündelik hayatta sıkça kullanıyoruz? İşte bazıları:
1. Olumlu Yargılar
Bir konuda “olumlu yargı” yapıyorsak, bunun anlamı o şeyin ya da durumu iyi, doğru ya da hoş olduğuna dair bir ifade kullanmamızdır. Örneğin, bir arkadaşımın yaptığı bir proje hakkında: “Gerçekten harika bir iş çıkarmışsın,” dediğimde bu, onun başarısını olumlu şekilde değerlendiren bir yargıdır. Bunu sıklıkla hayatımızın her alanında duyabiliyoruz: yemekleri çok beğenmek, iş yerinde birinin iyi bir sunum yapması, hatta bir kitap okurken içinde bir şeyler bulmak… Her biri olumlu yargıdır.
2. Olumsuz Yargılar
Olumsuz yargılar ise bir şeyin, durumun ya da kişinin eksik ya da hatalı olduğu yönünde yapılan değerlendirmelerdir. Örneğin, “Bu yazı çok sıradan, pek bir şey ifade etmiyor,” dediğimde, bu, olumsuz bir yargıdır. Hem kendi hayatımda hem de çevremde bu tür yargılara sıkça rastlıyorum. Bazen sadece kötü bir gün geçirmek ya da her şeyin yanlış gittiğini düşünmek bile olumsuz bir yargının ürünü olabilir. Bu yargılar, tabii ki biz farkında olmasak da, çevremizdekiler üzerinde iz bırakabilir.
3. Değer Yargıları
Değer yargıları, bir şeyin ya da durumun bizim ahlaki, etik ya da toplumsal değerlerimize uygun olup olmadığını değerlendiren yargılardır. Bu tür yargılar genellikle duygusal ve kişiseldir. Her bireyin değerleri farklı olduğundan, değer yargıları da oldukça çeşitlidir. Mesela, “Adalet her şeyden önce gelir,” ya da “Para mutluluğu satın almaz” gibi ifadeler, kesinlikle kişisel değerleri ortaya koyan yargılardır. Ama işin ilginç tarafı şu: Aynı durumu yaşayan iki kişi, kendi değer yargıları doğrultusunda tamamen farklı sonuçlar çıkarabilir.
Yargı Çeşidi ve İletişim
Her gün etrafımızda birbirimize söylediğimiz sözler, birer yargıdır. Bazen fark etmeden öylesine konuşuruz ama aslında bu söylediklerimiz, başkalarına bir etki yaratır. Bir tartışmada, bir fikir beyan ederken, karşımdaki kişinin de bana verdiği yargı, aslında o kişiyle kurduğum bağa, o anki ruh halime ve hatta o kültürel bağlama göre değişir. Bu, yargı çeşitlerinin sosyal yaşamda nasıl bir rol oynadığını gösteriyor. İnsanlar, bazen daha duygusal, bazen daha mantıklı yargılar yapar. Örneğin, bir konuda “Herkes böyle yapıyor, o yüzden doğru olmalı” şeklinde yapılan bir yargı, aslında toplumsal bir normu anlatıyor. Ama başka bir kişi, aynı durumu “Bence bu yöntem işe yaramaz” şeklinde değerlendirebilir, bu da tamamen bireysel bir bakış açısını gösterir.
Yargıların Gücü ve Sınırlamaları
Yargılar bazen bizi ileriye götürür, bazen de geri çekebilir. İnsanlar olarak yargılara dayalı düşünceler geliştiririz, ama bu yargıların doğru olup olmadığını her zaman sorgulamamız gerekir. Çünkü bazen bilinçli ya da bilinçsizce bir önyargı oluşturabiliriz. Kendi kendime düşündüğümde, bazen başkalarının yapmadığı bir şey yüzünden onlara olumsuz bir yargı yükleyebiliyorum. Örneğin, “O kişi çok sessiz, kesin bir sorunu vardır” diye düşündüğümde, aslında bunun sadece benim önyargım olduğunu fark etmem gerekiyor. Yargılarımız, bizim düşüncelerimizi şekillendirir, ama bazen de sınırlandırır. O yüzden her zaman açık fikirli olmak ve yargıların ötesine geçmek, gelişim için önemli bir adım.
Sonuç Olarak…
Yargı çeşidi nedir sorusuna verdiğimiz yanıt, aslında hayatımızın nasıl şekillendiğini ve çevremizle nasıl iletişim kurduğumuzu da belirler. Yargı, sadece bir hukuki terim olmanın ötesine geçer; bizim günlük yaşantımızda, ilişkilerimizde ve toplumda nasıl davrandığımızı etkileyen önemli bir faktördür. Olumlu ve olumsuz yargılar, değer yargıları ve daha birçok farklı çeşidiyle, insan ruhunun derinliklerine inen bir iz bırakır. Peki, bu kadar yargıya sahip bir dünyada nasıl daha doğru bir iletişim kurarız? Belki de en önemli sorulardan biri bu.