İçeriğe geç

Anzer balı nasıl yazılır ?

Anzer Balı Nasıl Yazılır? Bir Anı, Bir Duygu

Kayseri’de, birkaç yıl önce, kışın ortasında, sabah erken saatlerde pencerenin kenarına oturmuş, karın yağışını izlerken bu cümleyi düşündüm: “Anzer balı nasıl yazılır?” O zamanlar, bu balın özel bir anlamı vardı, ama bu yazıya nasıl başlayacağım, ne kadar doğru kelimelerle anlatacağım bir türlü bilemiyordum. Anzer balı, sadece bir tat değil, bir öyküydü, bir deneyimdi. Ve o deneyimi bir şekilde yazıya dökmek, her zamanki gibi beni heyecanlandırırken bir yandan da korkutuyordu.

Bir Tadı, Bir Yolu ve Bir Anı

Bir gün, bir arkadaşım Kayseri’ye geldi. Çok yakın bir arkadaşım değildi aslında, ama yıllardır tanışıyorduk. Hani o kadar eski, o kadar derin bağlarınız yoktur ya, ama sohbetiniz her zaman sıcak olur, işte öyle bir ilişkimiz vardı. O, Karadeniz’e tatile gittiğinde Anzer balı almayı unutmaz, Kayseri’ye gelince de bana getirirdi. İlk kez o gün, Anzer balını tatmıştım.

İçimde bir şeyler kıpırdamıştı. Bu bal, o kadar farklıydı ki… O kadar tatlı ama o kadar doğal ki, sanki her damlası bir köyün, bir çiçeğin, bir rüzgarın kokusunu taşıyor gibi hissediyordum. Aylardır Kayseri’deki evimde kendimi bir türlü huzurlu hissetmiyordum. Evet, burası evimdi, ama o gün, Anzer balını tatarken, birden sanki gerçekten evimdeymişim gibi hissettim.

Sonsuz bir huzur kapladı içimi. O balı ağzıma aldığımda, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini unutup, Kayseri’deki o soğuk odada, sadece anın içinde kaybolmuştum. Anzer balının bir parçası olmak gibi bir şeydi bu, o kadar iç içe geçmişti ki her şey.

İçimde bir şeyler değişmeye başlamıştı. O gün, arkadaşımın bana “Anzer balı nasıl yazılır?” diye sorması ve o balın her bir damlasıyla o soruyu sormuş olması, her şeyin bir anlamı vardı. O an, yalnızca bir tat değildi. Anzer balı, tüm o karışık duyguların, hayatın ne kadar karmaşık olduğunu fark ettiren bir simge haline gelmişti.

Hayal Kırıklıkları ve Umutlar

Ancak, yazmaya çalışırken işler pek de kolay olmadı. O kadar çok denedim ki… Balın kokusu, balın tadı, her şey o kadar netti ama anlatmak bir türlü kolay olmuyordu. Kelimeler, her defasında eksik kalıyordu. Hayal kırıklığı içimi sardı. Evet, o anı hissetmiştim ama nasıl yazılır? Nasıl anlatılır? “Anzer balı nasıl yazılır?” sorusu, her geçen gün zihnimi daha da karıştırıyordu.

Bir yandan, Kayseri’de yaşadığım o günleri hatırladım. Sadece bir tat değil, bir yerin, bir kültürün, bir yaşam biçiminin de etkisi vardı. Bu bal, tıpkı o yer gibi, çok katmanlıydı. Anzer balı, doğanın çiçeklerinden, çamlarından, her şeyinden aldığı bir lezzet taşıyordu ama bir o kadar da içimdeki boşlukları dolduruyordu. Ve ben, bu boşlukları kelimelere dökmek istiyordum, ama dilim, kalemim buna yetmiyordu.

İçimdeki o duygusal boşluğu yazıma dökebilmek için tekrar tekrar denedim. İşte o zaman fark ettim ki; yazdığım her kelime, o balın tadı gibi, bir yerden diğerine taşıyor, beni bir geçmişe, bir zamana götürüyordu. Ama işte, bu kadar karmaşık bir şeyi anlatmak, düşündüğümden çok daha zorlayıcıydı.

Sonunda, Anzer Balı Nasıl Yazılır?

Günler geçtikçe, bir sabah uyanırken, bir şeyin farkına vardım: “Anzer balı nasıl yazılır?” sorusunun cevabı, aslında çok basitti. Anzer balı, yazılması gereken bir şey değildi. Bir his, bir deneyim, bir anıydı. Ne kadar yazmak istesem de, hiçbir kelime o balın içindeki tüm duyguyu anlatamazdı. Aslında, o balı yediğinizde, o anın kendisi yeterdi. İçinde bulunduran her şeyin birleşimi… Zihninizde bir anı yaratıyordu, ruhunuzda bir iz bırakıyordu.

İçimdeki duygular birden çok netleşti. Anzer balı yazılmıyordu, yaşanıyordu. Anlatmaya çalıştığınızda, kelimeler yetersiz kalıyor, fakat hissedildiğinde, her şey anlatılmış oluyordu.

İçimdeki o duygusal boşluk, aniden yerini bir huzura bırakmıştı. Kayseri’de, o balı tatarken hissettiklerim, bana yalnızca bir şey öğretiyordu: Yazmak değil, hissetmek önemliydi. Anzer balı yazılamaz, ancak bir kez hissedildiğinde, o tat asla unutulmaz.

Sonuç: Anzer Balı, Duyguların Kendisi

O gün, o balı yediğimde ve sonrasında yazmaya çalışırken yaşadığım her şey bana bir şey öğretti. “Anzer balı nasıl yazılır?” sorusunun cevabı, sadece yazmaya çalışmak değil, o balı gerçekten hissetmekti. Bir anı, bir tadı ve bir duyguyu yazıla dökmek ne kadar zor olsa da, belki de yazılamaz. Ancak yaşandığında, her şey netleşir ve gerçek olur. Anzer balı, içindeki doğa, kültür, tarih ve insanlıkla bir araya geldiğinde, aslında kendiliğinden bir hikâye oluşturur. Ve işte bu hikâyenin içinde kaybolduğunuzda, anlamı bulmuş olursunuz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet güncel giriştulipbet.onlinesplash