İçeriğe geç

Mütekaid Ne Demek Osmanlıca

Mütekaid nedir?

Modern söylemde “MUTEAKIT” kelimesi “emekli” anlamına gelir. “Tekaüt” Arapçada “eskimişlik” anlamına gelir ve mütekait “modası geçmiş (emekli)” anlamına gelir. Emekli, uzun bir sıkı çalışma döneminden sonra dinlenen birinin tonuna sahiptir.

Mütekamil ne demek Osmanlıca?

(ﻣﺘﻜﺎﻣﻞ) sıf. (Ar. tekāmul mutekāmil, “gelişmek, olgunlaşmak” kelimesinden) Gelişen, gelişen ve olgunlaşan, olgunlaşan, gelişen: Böyle gelişmiş bir insan toplumuna millet (Mukbil Özyörük) denir.

Mütekasif ne demek Osmanlıca?

(ﻣﺘﻜﺎﺛﻒ) sıf. (ar. tekāѕuf mutekāѕif “yoğunlaşmak” kökünden gelir) Yoğunlaştı, yoğunlaştı, yoğunlaştı: Artık ortalık tamamen kararmıştı, iki arkadaş birbirlerini bulanık görüyorlardı (Hâlit Z. Uşaklıgil).

Müfsid ne demek Osmanlıca?

Arapça “fesat çıkaran” anlamına gelen mufsid kelimesinden türemiştir. Sözlükte, rahatsız edici veya bozguncu anlamına gelir. Mufsid kelimesi, İslam teolojisinde inancı (inancı) geçersiz kılan durumlar için ve İslam hukukunda ise başlamış bir ibadetin bozulmasıyla kullanılan bir terimdir.

Tekaüt nedir?

Ku’ud kelimesi oturmak, soluk almak, dinlenmek anlamına gelirken, Takaüt kelimesi çekilmek anlamına gelir.

Mütedahil ne demek Osmanlıca?

Birbirini kovalayan, iç içe geçen, iç içe geçen, iç içe geçen.

Müteamil ne demek?

Egemen düşünce biçimi devleti yasal bir düzen olarak görür. “Gayri meşru” bir devlet fikrini tamamen çelişkili olarak reddeder. Bu, siyasi yaşamın gerçekleriyle uyuşmayan bir tutumdur. Birçok gayri meşru devlet, uluslararası alanda meşru devletler olarak saygı görür.

Müsaraat Osmanlıca ne demek?

Acele edin, acele etmeyin.

Münaferet ne demek Osmanlıca?

[1] Nefret, karşılıklı hoşlanmama, soğukluk.

Muhanet ne demek Osmanlıca?

sıf. ve I. (Ar. muḫanneѕ’den) argo. korkak, alçak, hain, onursuz (kişi), muhannes: Dünyaya fayda sağlayan yalandır (Pir Sultan Abdal).

Müstefad ne demek Osmanlıca?

Kazanılan kullanıldı. Anlam, kavram.

Münfehim ne demek Osmanlıca?

(ﻣﻨﻔﻬﻢ) sıf. (Ar. fehm “anlamak”, infihām > münfehim) [Türkçeden türemiştir] Anlaşılan, idrak edilen, kavranan: Bu, kaziyye gûyiyâ münfehim / Güneş tâvûs-ı zerrin-bâl şeb gurâb (Necâtî Bey) kimdir ahdinde idi.

Münbais ne demek Osmanlıca?

1. Gönderilmiş, gönderilmiş. 2. Bir şeyden dolayı meydana gelen, ortaya çıkan, doğan, hasıl olan: Bu mutluluk, senin iyiliğinin haber verilmesinden dolayıydı (Muallim Nâci).

Münkeşif ne demek Osmanlıca?

İsim. Keşfedildi ve ortaya çıkarıldı.

Mübtelâ ne demek Osmanlıca?

Sıkıntıda, hasta, çaresiz, huzursuz, sıkıntılı, sevgi dolu, tutkulu.

Müterakkî ne demek Osmanlıca?

(ﻣﺘﺮﻗّﻰ) sıf. (Ar. teraḳḳī muteraḳḳі, “ilerlemek, yükselmek” kelimesinden) ilerleme ve gelişme, gelişmiş, medeniyet seviyesi yükselmiş, ilerlemiştir. Müterakkiye (ﻣﺘﺮﻗّﻴﻪ) sıf. Aynı anlamı taşıyan müterakki kelimesinin, “Akvâm-ı müterakkiye: Gelişmiş kabileler” cümlelerinde geçen belirsiz biçimi.

Münaferet ne demek Osmanlıca?

[1] Nefret, karşılıklı hoşlanmama, soğukluk.

Müstefad ne demek Osmanlıca?

Kazanılan kullanıldı. Anlam, kavram.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir